Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

O ÖYLE DEĞİL

Sözgelimi artık herşey, gerçek değil, hatta doğru olmakla alakalı bile değil. Öylesine söylenen sözler, edilen vaatler, yaparız ederizler ortalıkta uçuşup  duruyor. Anlamıyor da değilim aslında. Çok sallamışlığım vardır hayatı, bazı insanları, işleri güçleri, sorumlulukları. Sebebi hep içime sinmemişlik olmuştur yada gerçekten istememiştir. Gerçi bir şeyi gerçekten istemek nasıldır onu bile unuttuğum zamanlar oldu. O yüzden anlayabiliyorum çoğu zaman ihmal edişleri, edilişleri ki bu beni egolarımı biraz da olsa sarsan, çok da fazla önemsenmiyor olduğum gerçeği ile yüzyüze bırakıyor. Burada bir sorun yok aslında. Sorun,  soru sormaya kalktığınızda aldığınız içi boş, vıcık vıcık, sözde samimiyetsel bir o kadar da anlamsız, kusturucu cevaplar. Bahaneler VS VS. Ama hayat sizin bir aptal olduğunuzu düşünen ukala dümbelekleriyle dolu.  Yok.  O öyle değil. 

HAYATIMDAKİ GÜZEL KADINLAR

Benim hayatımda güzel kadınlar var. En güzeli annem olmakla birlikte bir kaç tane güzel kadın hep öyle sakince duruyorlar hayatımın bir yerinde. Bilmezler onlar benim hayatımın güzel kadınları olduklarını. Kiminin eşi, kiminin sevgilisi, belki bir anne, onlara aşık olmuş adamlar için unutulmayan, aranan, belki kimi zaman kimilerince hor görülen, kalp kırmış, kalbi kırık ama gülümsemekten hiç bir zaman vazgeçmeyen hayatımın güzel kadınları. bir zamanlar bir yerlerde yollarımız kesiştiyse de sonra denk gelememişizdir genellikle birbirimize. Fotoğrafları parmaklarımın arasından her kaydığında bi gözüm takılır onlara hep. 'Ne güzel bakmış' derim içimden. Her zaman ki gibi. Bazı kadınlar hep güzel bakar çünkü ve hep güzel güler. Muhtemelen güzel de şarkı söylüyorlardır ama ben hiç duymadım. Bakışlarının güzelliği fesatsız olmasındadır, kıskanmadan, severek, takdir ederek, biraz hüzünlü, biraz mağrur ve hep ağlamaklı bakarlar. Hayatımın güzel kadınları, hayatımda olduklarının bile...

MİNİĞİM

Bir kadeh şarap, mumlar, kitaplar, boş kağıtsız ve bir kurşun kalemsiz geçmedi hayat. Her düştüğünde yazarak ağlayarak ve umut ederek ayağa kalkan can şimdi bir başka canı barındırıyor içinde. Nasıl uzunca bir süre içsel yakınmalarından bahsettiyse kalemin, bundan sonra da uzunca bir süre o minicik, neye benzeyeceği nasıl bir ruhu olacağını hayal bile edemediğin minik yaratığının sende bıraktığı izlerden, ondan öğrendiklerinden bahsedeceksin.  ......Korktuğunu biliyorum ama korkma. O senin yanına geliyor, hayatına geliyor. Hani sana 'sevmek mi sevilmek mi?' diye sorduklarında hep 'sevmek' derdin ya,işte o sonsuza dek hiçbir karşılık beklemeden, fütursuzca, canın pahasına seveceğin miniğin geliyor. Korkma.Çoğu zaman sızısından avuçlarının içine sığdıramadığın minik yüreğini sonsuz bir kocamanlığa dönüştürecek, öğretecek, eğitecek, unutturacak, affettirecek, seni dünyanın en güçlü kadını yapacak miniğin içinde umutla büyüyor. Gerçekte kim olduğunu arayarak anlarını,zamanı...