MİNİĞİM
Bir kadeh şarap, mumlar, kitaplar, boş kağıtsız ve bir kurşun kalemsiz geçmedi hayat. Her düştüğünde yazarak ağlayarak ve umut ederek ayağa kalkan can şimdi bir başka canı barındırıyor içinde. Nasıl uzunca bir süre içsel yakınmalarından bahsettiyse kalemin, bundan sonra da uzunca bir süre o minicik, neye benzeyeceği nasıl bir ruhu olacağını hayal bile edemediğin minik yaratığının sende bıraktığı izlerden, ondan öğrendiklerinden bahsedeceksin. ......Korktuğunu biliyorum ama korkma. O senin yanına geliyor, hayatına geliyor. Hani sana 'sevmek mi sevilmek mi?' diye sorduklarında hep 'sevmek' derdin ya,işte o sonsuza dek hiçbir karşılık beklemeden, fütursuzca, canın pahasına seveceğin miniğin geliyor. Korkma.Çoğu zaman sızısından avuçlarının içine sığdıramadığın minik yüreğini sonsuz bir kocamanlığa dönüştürecek, öğretecek, eğitecek, unutturacak, affettirecek, seni dünyanın en güçlü kadını yapacak miniğin içinde umutla büyüyor. Gerçekte kim olduğunu arayarak anlarını,zamanı...